Belki susuyorumdur ama konuştuğumun çığlık attığımın farkında bedenim,
Film izler gibiyim geçmişi ve anı izlerken ama sanki yorgun düşüp uyuya da kalabilecek gibiyim,
Belki zorluyor gözlerimi damlalar ama bu sefer ağlamıycağımı da biliyor fikirlerim.
Yatar vaziyette öylece kulağıma doğru süzülen bir damla çırpınışdan başka bir şey değil benden giden şuan.
Seviyorsak seviyor, mutluysak mutlu, heycanlıysak heyecanlıyız ve üzgünsemde üzgünüm işte geçicek biliyorum.
Saçımda 15 li yaşlarda çıkan 1 tel beyazı umursamamak normal ama daha yirmimde 2 beyaz onada okeyim ama cümlelere dökecek kadar da oturmuş içime,
Sol yanımda çarpan kalbim sağ tarafımın Boşluğuna ego kasıyor gibi ama beynim bitkin ve bitmek üzere öyleyse, çırpınan kalbim.
Sonbahar gelir kışda öyle evet ama sanki ilkbahar gelmek istemiyor gibi inancıda zaten kışın soğunu yok etmeye gücünün yetmeyeceği yönünde.
Tebessüm ne güzel kelimeydi öyle sanki biri gıdıklasa kahkaha atıcak ya da karanlığa yuvarlanıp solucak uçucak gibi,
Boşver okumadanda geçsen olur satırların sonu bir hiç, bir boşluk bu bendeki ve daha kendimde çözemeden yutup gidicek beni.

Yorum bırakın